Bu lafı yeri geldikçe ederim. Sebebi de geçmişte gerçekten çok güzel motosikletlere bindim ve bir gün hep başka bir motosiklet ile değişti. Çok büyük laf etmişim gibi görünse de bunu öğrenmem yıllar aldı. Şimdi motosikletçi arkadaşlarım arkalarına yaslanıp motosiklete aşık oldukları günden bu yana ilk tanıştığı motosikleti hala duruyormu diye bir düşünsün. İstisnalar kaideyi bozmaz ama duruyor diyeni duymadım.
Buket Büyüköner, Kemer, 13 Temmuz 2006
BMW R80 GS Basic
Yazı durduk yerde yazılmıyor. Güzel bir pazar sabahı uyandığımda, çok eğlendiğim instagrama baktım. Binmediği halde motosikleti kullanmış gibi yorumlayan sevgili Kamuran Gülcen’in, geçenlerde paylaştığım Bmw 1997 R 80 Gs Basic motosikletimin altına “Bu motosiklete bayılırım” yazmış. Sevgili Kamuran’a aynen şu cevabı yazdım. “Bizim nikah motosikletimiz. Bu da Buket ile nikahıma geçti demiştim ama motosiklet ile evlenilmiyor, sadece flört ediyorsun. Aşk, teknoloji yenilendikçe, yakıtla aynı oranda azalıyor. Ama beğendiğin kadar var”. Kamuran’a verdiğim cevabın arkasından bu yazı çıktı. İlham kaynağım sevgili Kamuran’a teşekkür ederim.
Bir lafım daha vardır o da bu lafımın devamı gibi gelir. “Vespa alınır birlikte yaşanır” Bunu söylemem de yıllar aldı. Hala evimin içinde ellibeşinci yıl özel üretim bir Vespa 2001 Et 4 duruyor. Ama dikkat ederseniz yine birlikte yaşanır diyorum. Evlenilir demiyorum. Çünkü duran yine de ilk Vespa’m değil.
Buket ve Tolga Büyüköner, 9 Eylül 2005, Maltepe sahili
Vespa ET4 150
Motorium’u kurduğum 1990 yılında Turkiye’de motosiklet getiren distribütör yoktu. Yani bir mağaza açmak için getiren distribütòrden motosiklet alıp satmanız lazımdı. İstanbul’da dört mağaza özel ithalat yapıp motosiklet getirirdi. Zaten onu da genelde sayıları yine parmak sayısı kadar birlikte motosiklet binen insanlardan peşin toplanan paralar ile ithal ederler tırdan inen motosikletleri monte edip sahiplerine teslim ederlerdi. Hatta herkes tüm montajın bitmesini bekler hep beraber sıfır motosikletler ile yemeğe gidilirdi. Bahsettiğim motosikletlerin hacmı 600 cc den başlar, 750, 1000, 1200 cc ye kadar çıkardı. Motosiklet değiştirme geyiği daha kutlama yemeğinde başlardı. Büyük cc almış olanlar daha küçük motosiklet almışlara laf çarpar, daha ilk depoyu bitirmeden daha büyüğü mağazacılara sipariş edilirdi. Ben de Motorium’u kurarken buradan yola çıkmıştım. Sıfır motosiklet ithal eden mağaza zaten var. Türk insanı sahip olana kadar. Madem öyle bu az kilometrede sıfır gibi motosikletler varken niçin ithalat yapayım. Onları devredecek bir mağazaya ihtiyaç vardı. Motorium’ un ilķ ikinci el motosiklet mağazası olarak kurulmasının ana sebeblerinden biri de budur.
Vespa PX 150
Anlattıklarımdan dikkatinizi çekmesi gereken önemli bir detay var. Motosiklet hacımları dört silindirli 600 cc den başlıyor. Hıç motosiklete binmemiş bir insanın hemen bunu kullanması doğrumu? Elbette değil. Ama biz Turk’üz. Her şey büyük ve ihtişamlı olacak. Burada motosiklet satan mağazaları çok suçlayamıyorum, çünkü daha küçüğünü getirse zaten satamıyor. Hep daha büyüğüne ne zaman geçerim ile mevcut motosikletini sahiplenemiyor. Ben ithalatçı arkadaşlara scooter ve küçük cc motosiklet getirmelerini her fırsatta sòyledim. Getirin ben satarım diye. Avrupa’da o yıllarda dahi motosiklet ehliyeti, bizde bu yıl devreye giren kademeli sistemdi. Ben bu sistemi 1990 yılından itibaren uyguladım. Benden kimse tecrübesinin üzerinde bir motosiklet alamamıştır. Bana on yıl sonra teşekküre gelenler olduğu gibi, bu gün hala karşılaştığım bir çok insan arkadaşlarına “parayı masaya koydum Tolga ağabey motosikleti vermedi” diye anlatır.
29 Ağustos 2015, Makedonya
Yamaha XT660 ZA 2015
Ben Motorium’ u açtıktan üç ay sonra aslında bir rehabilitasyon merkezi kurduğumu fark ettim. Hanımından azar işiten, patronundan fırça yiyen bendeydi. Üç kuruş hizmet parası kazanmaya çalışan mağaza sahibine para kazandırmadan bir motosiklet alırsa, aķşam evine canım karıcım diye gidiyor veya patronuna hak verip kendini düzeltiyordu. Benim yaptığım işe özenip motosiklet mağazası açmak için danışan kimseye tavsiye etmedim. Çünkü hepsi bu işten para kazanıldığını zannediyordu.
Ben motosikleti sevdim. Sevdiğim işi yaparak işe gitmedim gibi oldu. Türkiye’ye gelen güzel her motosiklet ile flört ettim. Son aşkım da bir Yamaha XT 660 Tenere. Elbette daha güzelleri var ama ben sakin yaşanan aşkları seviyorum. Beni bir gün dahi üzmedi.
Tolga Büyüköner
Motosikletçi
28.08.2016
Motorium 