Motosikletçi Ruhu Taşımak

İnsana mutluluğu tattıran bu güzel iki tekerlekli aracın ülkemde yaygınlaşması ve sevilmesi içi uğras veren bir avuç insandan bir tanesiyim. İstedik ki onlarda bu zevki tatsınlar, sevsinler sevdirsinler. Distribütörler yarattık, onları ikna edene kadar da hendekten develer atlattık. Onlar ithal ettiler, biz insanlara beğendirdik. Bunu bizler başardık. Bu yıl 10. motosiklet fuarı yapılabildi, hem de Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun kriz ve savaş ortamında.

Benim Edirne’den Ardahan’a tanımadığım motosikletçi yoktur. Giresun’un yolu olmayan Alucra köyündeki Elvan Tepe’nin motosikletinin parçasını ne yapar ulaştırırım. Manevi değerlerin motosiklet sevgisiyle bütünleştiği güzel bir hukuk vardır aramızda, Çünkü hepimiz motosikletçi ruhu taşıyoruz. Motosikletçi insan motosikletine hassastır, her şeyi tam olsun ister. Hele değiştirme aşamasında resmen stres olur. Ya yerine koyamazsam endişesiyle ya da almış ta gelmesini iple çekiyorsa verilen tarih yaklaştıkça zaman geçmek bilmez. İşte sorun burada. Son fuarda motosikletinin ödemesini yapıp fuar sonrası sözle verilen tarihlerde motosikletlerini alamayan arkadaşlarımız bunu kamu oyu ile paylaşmam konusunda beni aradılar. Elbette böyle bir hakları var ama marka veya fırma telaffuz etmeye hakkımız yok, çünkü fuarda satışlar makbuzla kaporo alınıp tamam bakiyeleri banka havaleleri ile gerçekleşti. Dolayısı ile yazılı akit ile teslim tarihlerini ispat eden bir sözleşme yok ellerinde. Bu arkadaşlarımın en büyük tesellisi yine ben oldum, çünkü fuarda motosikletimi satın alıp zamanında teslim alamayanların başında ben geliyorum.

Elbette insanın çok ağırına gidiyor, yalnız Konya’dan Hilmi Kulluk’un babasının güzel bir lafı var; “oğlum” diyor “müşteri tek tek gelir, ağılla gider” diye. Türkiye’de motosiklet işi zaten çığ gibi büyüyemiyor. Her bir kişi çevresindeki on kişiyi etkiliyor. Zaten kötü marka yok, iyi olan kazanacaktır. Motosikleti herhangi bir eşyaymış gibi satma ve para kazanma derdinde olanlar çok büyük bir hata içindeler. Bu bir heyecan işidir. İnsanların hevesini kırdıktan sonra motosikleti altın kaplasan nafile. Bir de sonrası var, makine satıyorsan yedek parça ve servisini çalıştıracaksın. Şimdi sizlere buradan cağrı yapsam altı ay parça bekleyenleriniz olmadı mı? Sadece benim bildiklerim yeter. Bakınız bundan sonra size benim de uygulayacağım bir tavsiyede bulunacağım. Hazırda olmayan herhangi bir motosiklet veya yedek parça siparişi geçerken mutlaka bağlayıcı yazılı bir sözleşme yapınız, o zaman hukukta çalışır basın da. Deşifre eder en azından kimin nasıl çalıştığı ispat ta edilir.

Güzel yapılan her şeye teşekkür etmesini de biliriz.

Motosikletçi
Tolga Büyüköner
Temmuz 2003

%d blogcu bunu beğendi: