Irkçılık Olmasın

Türkiye’de motosiklete yatırım yapan firmaların, uzun yıllar birkaç mağaza ile geliştirilmeye çalışılan pazarı daha çabuk ivmeledikleri bir gerçek. Ne var ki motosiklet işine soyunanların “Ben size gösteririm” mantığı ile start aldıklarını, bu işte eski olanların ise “Nasıl olsa üç gün sonra giderler” düşüncesinde olduklarını gözlüyorum. Ticarette köşedeki üç simitçinin, bir simitçiden fazla satacağı malumdur. Bu işi bilen, seven ve yapabilen insanların motosiklet işine soyunmaları herkesin artısıdır.

Ne mutlu ki Türkiye’mize Japon, İtalyan, Alman, İngiliz, Amerikan hatta Uzak Doğu ülkelerinin malları gelmiştir. Bunların biri uçak, diğeri traktör değildir. Hepsi motosiklettir. Satış sonrası hizmetini iyi yapan, hem daha çok sıfır kilometre satar, hem de ikinci elini güçlendirir. Ülke ve marka gözetmeksizin, işin başındaki profesyoneller birlikte hareket ederlerse yollarda değişik ülkelerin, çeşitli markalarından tercihini yapmış motosikletçilerin bir arada keyifle seyahat ettiklerini görebilirsiniz. Ticari kaygılarla düzenlenen tek marka gezileri bölünmeye yol açar. Başka bir markaya binen, birlikte gezmekten zevk aldığınız bir arkadaşınız o geziye gelemiyorsa o geziye motosiklet gezisi diyemezsiniz.

Motosikletçi
Tolga Büyüköner
Ağustos 1999 Motosiklet Dünyası