Royal Enfield Himalayan FI

Yolun Bittiği Yer Değil, Denizin Başladığı Yere Kadar…

Royal Enfield Himalayan.

Öyle bir motosiklet yapmışlar ki, sınıfında tek olsun, her yolda gitsin, periyodik bakım dışında servise gitmesin, günlük kullanılsın, toruna bırakılsın.


Dün sevgili Ertuğrul Ortaç ile programımızda Royal Enfield Himalayan testi vardı. Teste aldığım motosikletin kilometresi 2.240, yani rodajı yapılmış fakat yine de yeni. Canlı olarak ilk defa görüyorum.

Benim aşklarımda ilk karşılaşma çok önemlidir, ya çeker ya iter, ortası yok. Her parçası işlevsel olarak düşünülmüş, birbirine çok yakışacak şekilde birleştirilmiş. Bütününe baktığınızda klasik ve basic bir enduro. Yola çıkmadan ilk turu Royal Enfield Türkiye temsilcisi Restar’ın kapalı garajında attım ve sağolsun Ertuğrul çekimler için bütün ekipmanını Ténéré’sine yüklemiş. İki motosiklet Şile’ye doğru yoldayız. 162 kilometre kullandığım Himalayan motosiklet ile ilgili tüm hislerimi bu yazıda bulacaksınız.

Tolga Büyüköner (Şile Ağlayankayalar)

Royal Enfield Himalayan, 2018

Tabii yola çıkmadan önce daima yanımızda taşıdığımız hava saati ile lastik hava basınç kontrolü çarşı içersinde attığım turda gidonda bir ağırlık hissetmiştim baktık; önde 18, arkada 17 psi hava çıktı. El kitabına baktım, solo ön 25, arka 32 psi veriyor, ayarladık. Ayrıca orta sehpada arkaya basıp önü boşaltarak gidonu kontrol ettik, biraz sıkı. Bir diğer sıfır km Himalayan’a baktık ki o da aynı şekilde. Ağır hizmet amaçlı üretilen motosikletlerin yapım mantığı farklıdır. Yani hedef parça ömrünü tamamlasın, sarf malzemeden para kazanilsın değil, sağlamlık esastır.

Nitekim yola çikınca her şey normale döndü. Sultanbeyli’den Şile otoyoluna bağlanana kadar Himalayan ile sanki uzun zamandır birlikteydik. Bu bir deneme turu değil, Himalayan’ı trafikte, uzun yolda, taşta toprakta, hatta kayalarda süreceğim her şartta test ettiğim bir sürüş.

Hafta arası Şile yolu rahat, ben de çok rahatım. Hep söylerim ben, beni taşıyan motosikleti değil, sürdüğümü hissettiğim motosiklet seviyorum.

Bütünleştik, tepede ne gidecek, rüzgardan nasıl etkilenecek, virajda frenajda ne yapacak sorularını kafamda sıralarken göstergeye baktım 140 km/s hıza oturmuşuz. Şu söylediğim önemli; arkadan sertçe itilmiyor, önden yumuşak bir şekilde çekiliyormuşsunuz gibi. Tek silindir 411 cc motorun balansı çok iyi, titreşim yok denecek kadar az. Digital-analog karışık kokpitte vites göstergesi bile var. Hatta pusula var, bir motosiklette pusula varsa maceraya hazır olun demektir.

Size şunu söylemeliyim; Himalayan bana unutamadığım motosikletlerimden BMW R80 GS Basic’i yaşattı. Aynı mantıkla yapılmış R80 GS Basic 1997 yılında Türkiye’ye geldiğinde bu motosiklete kimse anlam verememiş, Borusan satamamıştı. Ben alıp nikah motosikletim yapmıştım, sayın Nasuh Mahruki‘de “Asya Yolları, Hinalayalar ve Ötesi” adlı kitabını yazdığı macerasını yapmıştı. Himalayan’da da aynı durumu farkettiğim için bu testi yapmaya karar verdim. İyi ki yapmışım, tadı damağımda kaldı.

Buket – Tolga Büyüköner, Temmuz 2006
BMW R80 GS Basic

Himalayan 411 cc 24.5 bhp motoru ve 5 vitesli şanzumanı ile uzun yolda vitesle oynamadan gayet keyifli sürülüyor. Nubuk kaplı jel selesi uzun sürüşlere uygun. Bu motosiklet motosikletçi ruhu taşıyan her sürücüyü heyecanlandırır. Açık konuşayım; motosikleti hava için kullanan insanların hiç bir zaman tercihi olmayacaktır, çünkü görseli tamamen maceraya göre tasarlanmış. Ready Adventure bir motosiklet. Cafe önüne gelmez.

Ağlayan kayalarda sahile inen bozuk bir yol var, ben motokros yapmadım fakat uzun yolda karşılaştığım bozuk yollardan mecburen geçtim, yolu gözüm kesti, dizlerimin üzerinde yaylanarak sahile indim. Dar bir yer daha var, oradan da geçersem kayalar ağlayacak. Burada cok güzel çekimler yaptık.

En başta söyledim, her parçası işlevsel, en önemli detay Royal Enfield yazısının olduğu şasiye bağlı demir aslında depo koruma . Oraya sis lambası bağlayabilir, çanta asabilirsin. 800 mm sele yüksekliği ile ayaklar yere basıyor. Mesela buraya Ténéré ile çıkmaya cesaret edemezdim.

Team Motorium

Artık dönme zamanı, Teke virajlarından Pendik sahiline ineceğiz. Testin en can alıci kısmı şimdi bu yolda. Motosikletin geometrisi ve viraj tekniği konuşur. Bir müddet video çekimi için Ertuğrulun önünde seyrettikten sonra kendi kabiliyet limitimde Himalayan’ın limitlerini zorladım. Motosikletin motor hacmi ve ebatları o kadar uyumlu ki, Teke virajlarında Himalayan ile adeta vals yaptık. Çok keyifliydi. Akşam trafiğinde Sultanbeyli Çarşı’ya Himalayan’ı bırakırken slim yapısından dolayı aralardan çok rahat geçtim. Her süratte aynalar milim titremedi ve biz Ertuğrul Team Motorium olarak Royal Enfield Himalayan motosikleti sizlere tanıtırken çok eğlendik.

Tolga Büyüköner
Motosikletçi
29 Haziran 2018

Editörün notu:
80’li ve 90’lı yıllarda motosiklet sürme şansı olmamış, ancak 2003’den bu yana sayenizde pekçok marka ve model kullanma şansı elde edebilmiş bir motosiklet sürücüsü olarak, geçmişten günümüze güncel olarak bir köprü kuran Himalayan’ı tek başıma sürseydim veya bu yazıyı okumuş olmasaydım, sanırım bu kadar iyi anlayamaz, sürüş lezzeti alamazdım. Teşekkürler Motosikletçi…

Referans;
https://royalenfield.com/
https://www.royalenfieldmotosiklet.com/