Motorium’da 18 Yıl

18 Yaş önemlidir. Rüştünü ispat etme yaşıdır. Hele doğduğu günden beri aynı evde büyürse orada yaşananlar, kurulan dostluklar, anılar daha da kalıcı olur.

19 Mayıs 1990 Motorium’un dogum günüdür. O günden beri aynı yerde birlikte yaşıyoruz. Bugün 18 yaşına basmasının mutlulugunu sizlerle paylaşıyorum. Kutlu olsun. Dile kolay 35 yaşında kurdugum magazamı tek başıma bugünlere getirebildim. Şükürler olsun,hala kepenklerimi açabiliyor, motosikletimi yan çataldan dogrultabiliyorum. Her sabah, çiçek bahçesine benzettigim rengarenk motosikletlerimin yanına keyif alarak gelebilmenin mutlulugunu yaşıyorum.

Motorium, motosikletlerin bulundugu alan anlamına gelir. Bir çok magazanın kapısı önünde tabelalar görürsünüz. Yalnız (x) marka parkıdır yazar. Motorium’un önüne her marka motosiklet park edebilir.

Ergun Aykol (Kasım 2004)

1990 Yılıydı. Yeni nişanlı genç bir çift kask bakmaya gelmişti. Ellerinde kaskları vardı ancak kapıda motosikletlerini göremedim. Benimde huyumdur, motosiklet daima gözümün önünde olacak. Motosikletinizi nereye park ettiniz diye sordum. Delikanlı biraz utangaç fakat gülümser bir edayla, “ya Tolga abi senin burada çok güzel, marka motosikletler var, bizimki yanlarına yakışmaz düşüncesiyle duvarın arkasına sakladık” deyince, önce motosikleti görecegimiz bir yere park ediyosunuz, sonra sohbetimize başlıyoruz dedim. Kendilerine o gün şöyle söylemiştim. İki tekerlek olsun da, ne olursa olsun. Bu gün imkanlarımız bunu almaya yeter, yarın kimbilir nelere bineriz. O genç çift yıllar içersinde hep geldiler. Birden fazla motosikletleri oldu. Adları Şebnem & Ergun Aykol . 18 Mayıs 2007 günü de bendeydiler. Şebnem XL 1200 sportster, Ergun Ultra Classic Electra Harley Davidson kullanıyor. Benden çıkıp, çocuklarını voleybol dersinden almaya gittiler. Ergun bir seferinde bana şöyle söylemişti “Ya Tolga abi (Ergun’un klasik lafa başlama şekli) motosikleti bize sen sevdirdin. Sana ilk gelişimizde iki tekerlek olsun da ne olursa olsun demiştin. O gün bu gün motosikletten hiç ayrılmadık”.

Harley Davidson Elelectra Glide Classic, 2009

Motorium’da geçen yıllarım, çalışma hayatımın en mutlu yıllarıdır. En keyifli yanı da yapmış oldugum hizmetlerden teşekkür almamdır. İtiraf etmeliyim ki insanları memnun etmek hiç kolay olmadı. Ben iyi bildigim bir konuda prensiplerimden ödün vermeden, insanları dogru yönlendirdim. Bu gün binlerce insanı Motorium’dan mezun motosikletçi yaptım. Babasının elinden tutup gelen, ilk motosikletini verdigim çocuklar, pist yarışcısı oldular. Geç başlayanlar, kendilerini ileriye taşıyıp, motosikletleriyle yurt içi, yurt dışı, uzun kilometreler yaptılar. Halen hepsiyle motosikleti paylaşmaya devam ediyoruz. Bu insanlarla yaşanmış çok güzel hatıralarımız var. Aklıma geldikçe kaleme alıp sizlerle paylaşmak niyetindeyim.

Yıllar içersinde Motorium’a gelen insanlar, bibiri ile kaynaşıp, güzel dostluklar kurdular. Fakat onları alıp grup halinde hiç gezdirmedim. Bunu, teknik anlamda onları korumak için yaptım. Her insanın tecrübesi ve kabiliyet limiti aynı olmaz. Motosiklete de askeri konvoy gibi binilmez. Ben bazen virajlı bir yolda kopmak isterim. Eğer grupsam bunu yapamam. Benden daha tecrübesiz birinin bana uymasından korkarım. Tersi de olabilir. Adam benden iyiyse belki ben ona uymaya kalkarım. Çünkü biz Türk’üz. Bu da, bana yıllardır sordugunuz “Niçin toplanıp hep birlikte bir yere gitmiyoruz” sorunuzun açıklamasıdır.

Cumartesi günleri Motorium’un en komik günüdür. Gelen insanlar birbirlerinin motosiklet konusunda huylarını ve zaaflarını bildikleri için durmaksızın şakalaşırlar. Kapıdan içeri bir yabancı girerde frekansı tutarsa beş dakika sonra kendi kahvesini kendi yapar. Cem Yılmaz’ın ugraması menfaati icabıdır. Kendisine en az altı aylık malzeme çıkar.

Motorium, benim için de hiç mezun olmak istemedigim çok güzel bir ünüversite olmuştur.

Hepinize teşekkür ediyorum.

Tolga Büyüköner
Motosikletçi
Mayıs 2007