Arjantin’de Mutlu Son, Rossi Patron

Benim motosiklet yarışlarına merakım, 60’larda Pazar günleri radyodan dinlediğim spikerin heyecan dolu anlatımiarıyla başladı. Bir motosiklet yarışçısı olmak bir çocuk için ne muhteşem bir hayaldir. O yıllarda Agustini en çok adı geçen yarışçıydı.

Valentino Rossi

Gel gelelim Türkiye’de motosiklet sayılı insanların kendi motosikletlerine binmesi dışında, Jawa’cı Yaşar ve papaz Hikmet’in kiralık Mobylette, Garelli, Jawa motosikletlerinden ibaretti. Yaşımız küçük olduğundan ilk kiralamalar çok önemliydi. Hani motosikleti kırarsak parasını kimden alacağını bilmeleri onlarında en doğal hakkıydı. Bu iş rahmetli babamdan gizli olduğu için rahmetli annem Firdevs öğretmen, bana ve motosiklet kiralayıp bindiğim iki arkadaşımında tek kefiliydi. Hem kendisinin yapıcı kişiliği hem de öğretmenliğin verdiği saygınlığı ile ben İrfan ve rahmetli Aydın annemin sayesinde motosiklet kiralardık. Mobylette’ leri bitirmiş gözümüzü vitesli Garelli’lere dikmiştik. Bunun için sokak içinde Hikmet ağabeyin gözü önünde test sürüşü yapmamız gerekiyordu. Üçümüzde binmeye hak kazanmak için birbirimizden efendi sürüyorduk. Garelli’leri alıp köşeyi dönünce üçümüzde selenin gerisine kayıp, sanki Agustini oluyorduk. Ben daha sonra Jawa’cı Yaşar’dan Jawa kiralamaya devam ederek motosikletten hiç ayrılmadım.

İrfan’ın babası rahmetli Hüseyin Kocabıyık ufku geniş çok başarılı bir sanayiciydi. Polonya’dan komple motosiklet makinesi getirip diğer tüm aksamını kendi fabrikasında üreterek WSK Markasıyla Türkiye’de motosiklet imal edecekti ve yaptı. Sonrası, bugünde olduğu gibi motosiklet ülkemizde hakettiği yerde olmadığı için Hüseyin amca gerektiği satış potansiyelini yakalayamadığı için üretimi durdurdu. Bence çok önemli bir motosikletti. Şimdiki aklım olsa ondan bir tane alıp saklardım.

Hayatı akışına bırakmış, kendimi, motosikletlerin bulunduğu alan anlamına gelen, Motorium adını verdiğim mağazamda bulmuştum. Motosiklet yarışçısı olmak için geç kalmıştım ama Türkiye’de hala yarışlar, bizim gece yaptığımız yarışlar dışında yoktu. Bisiklet kulübü başkanı rahmetli İhsan Korkut’ u ziyaret ettim. İkimizde Fındıkzade’li olduğumuzdan bir sempati oldu. O bize dernek olarak resmi yarışları başlatırken, ben de katılımcı topluyordum. Şu andaki Maltepe sahil yolunda ilk legal yarışları başlattık.

Çocukluk hayalim olan motosiklet yarışçılığı, yarışçı olarak olmasada, menejeri olarak Türkiye’nin ilk formalı yarış takımı Team Motorium’ u kurdum. Maltepe sahilinde başlattığımız yarışlarda hem takım yarıştırıyor, hem spikerliğini yapıyordum. Bir seferinde 900 cc klasmanında yarışçı bulunmadığından Kawasaki ZX9 R Motosikletim ile tek başıma start aldım. Rakibim olmadığı için kupamıda verdiler. Yarışçı da oldum.

Dünyanın en önemli yarışlarından biri MotoGp’ dir. Ailece 125 cc klasmanında Aprilia ile yarışlara başladığı günden beri Valentino Rossi hayranıyızdır. Vale ile yarışlara renk gelmiştir. Matematik kafası ile üstün yarış kabiliyetine rengarenk süitinin ve motosikletinin sponsor grafikleri eklenince ortaya muhteşem bir görüntü çıkmıştır. Bu sadece görüntüde kalmamış 9 defa Dünya şampiyonu olmuştur. Ducati ile yaşadığı şanssız dönemde çok üzülmüştük. Ayarlar bir türlü tutmadı ve kısıtlı yarışçılık döneminde zaman kaybetti.

Dün yani, 19 Nisan 2015 günü MotoGp Arjantin yarışı vardı. Sezona Qatar’da Yamaha’ sıyla birinci olarak başlayan Rossi, tekrar hepimizi heyecanlandırdı. Honda ile yarışan genç şampiyon Marc Marquez’ i de seviyoruz. Yalnız her insanın gençken kontrol edemediği ihtirasları vardır. Tecrübe başka bir şeydir. Ben Rossi’nin Qatar yarışında gördüm ki Motosikleti yürüyor. Yani Marquez’in işi kolay değil.

Çok kişi kazananın yanına geçer. Ben her zaman inandığımdan yanayımdır. İnstagram’dan paylaştım. Rossi sekizinci sıradan başlamasına rağmen kazanacak dedim. Arjantin, MotoGp tarihinin sayılı güzel yarışlarından birine ev sahipliği yaptı. Mutlaka bulun izleyin. İlk sırada giden Marquez ile Rossi arasında, Rossi ikinci sıraya yükseldiğinde 4,7 saniye fark ve yarışın bitmesine 7 tur vardı. 350 Kilometre hızlara ulaşılan 64 derece eğimle viraja girilen limitlerde bu farkı kapatıp Marc’ın yanına gelmek yarışçılık olduğu kadar hesap işidir. Marc ön ve arkada sert hamurlu lastik kullanırken, Rossi önde sert arkada ekstra sert lastik kullandığından, yarışın sonlarına doğru Marquez lastik seçiminden dolayı limitlerde yavaşladı. Rossi arayı kapatıp geldi, geçtikten sonra Marquez gençliğinin ihtirası ile zorladı ve ön tekeri Rossi’nin arka tekerleğine temas ederek düştü. İkinciliği kabul etseydi 20 Puan alacakken, birinci gittiği yarıştan puansız ayrıldı.

Ve “Doktor” lakaplı 36 yaşındaki Valentino Rossi, yine MotoGp’de en büyük olduğunu gösterdi. Evet şu anda MotoGp’de en yaşlı yarışçı ama kurduğu VR46 Sky Team ile yetiştirdiği gençlerle yoluna devam edecek.

Tolga Büyüköner
Motosikletçi
20.04.2015