Yeni yılın insanlık alemine sevgi barış ve mutluluk getirmesini diliyorum.
Geride bıraktığımız 2003 yılını şöyle bir hatırlayacak olursak Türkiye motosiklet anlamında da şanssız yıllarından birini daha yaşadı.
Motosiklet fuarının yapıldığı günlerde Amerika Irak’ı vurdu. Dolayısı ile ekonomik endişeler motosiklet adetlerini ve fiyatlarını aşağı çekti. Fiyatlar yıl boyu kendisini toparlayamadı. Bu karmaşa ikinci el motosiklet satışlarına yansıdı. Fuarda motosiklet satın alanlar teslimatlarda sorunlar yaşadı. Piyasada rakamları aşağı çekilen motosikletlerin fiyatı vardı kendisi yoktu. Fiyatlarından ödün vermeyen markalar bu sebepten ötürü vitrinlere süs oldu. Yıl sonuna doğru onlarda indirime giderek stoktan çıktı. Bunlardan sebep kimse 2003 yılında doğru dürüst motosiklete dahi binemedi. Yani anlayacağınız motosiklet daha alım aşamasında sorun yaşadı. Savaş, kriz ve terör ortamında yatırımcıların serbest ticaret politikalarını normal karşılayabiliriz ancak belirsizlik kadar da kötü bir şey yoktur. Tüketici ne yapacağını ne alacağını bilemez durumda devamlı sürpriz yaşıyor. Hiç bir marka temsilcisi üretimden kalkan bir modelini veya yeni yılda makyajlanmış bir versiyonunu resmi ağızdan açıklamıyor. Aynı kasada devam eden bir motosikletine döviz yerinde saymasına rağmen döviz bazında zam yapıyor. Yeni ürününü dahi yeterince net bir şekilde önceden tanıtmıyor. Bu yüzden kışın motosiklet mağazalarında ikinci elde satılığa motosiklet çıkmadı. Herkes elindekini bu ve benzeri belirsizliklerden ötürü satmıyor. İkinci elin tıkanması sıfır motosikletin de satışını kilitler.
Bu bahsettiklerim henüz motosikletin alım kısmı. Bir de satış sonrasına bakalım. Bir motosikletin basit yan çatal düşüşünde bir ayna, bir sinyal ister. Türkiye’de çok satılan bir modelin rafta bu parçalarının olması gerekmez mi? İnanamadım gerçekten yok. Yani tüketici burada da mağdur. Şimdi bu şartlar altında Türkiye’de motosiklet satış adetlerinin yükselmesini nasıl bekleyebiliriz.
2003 yılında olumlu bir gelişme olarak Motosiklet Federasyonu’nun kurulduğunu görüyoruz. Ancak ben henüz başkanımızı tanıyamadım. Beklerdim ki yıllardır motosikletin satışında, sporunda, basınında, tabanda hizmet vermiş insanlarla bir toplantı yapsın, sorunlarımızı dinlesin. Yapılacakları önem önceliklerine göre programlasın. Kim bilir belki herkes gibi başkan da fuarı bekliyordur. Çünkü motosikletçiler 2004 İstanbul Motosiklet Fuarı’na kilitlenmiş durumda. Bakalım fuar avantaj getirecek mi?
Mutlu yıllar.
Motosikletçi
Tolga Büyüköner
Aralık 2003
Motorium 