Sınırları Zorlayanlar

Bu yazım, motosikletle yurt dışında seyahat edenleri ilgilendiren, yaşadığım, okunması gereken önemli bir deneyimdir.


2015 yılının Ağustos ayında, Yamaha Ténéré XT660 ZA motosikletimizi aldığımızda, eşimle, yine bir Ténéré sahibi arkadasım Ertuğrul Ortaç ile iki motosiklet oldukça maceralı geçen güzel bir yurt dışı seyahati yapmıştık. Bu seyahatimizi ‘Adriyatik Turu’ başlıklı yazımda keyifle anlatmıştım.

16 Ağustos 2015
(Plakalı)

O seyahatin önemli olaylarından biri de, Selanik Yamaha serviste, Ténéré’nin ilk bakımını yaptırdıktan sonra otoyolda plakamın sarsıntıdan düşüp, kaybolmasıydı. Makedonya sınırına 15 Km kala Polikastro kasabasında karakola gidip, durumu, Yunan polisine bildirmiştim. Yunan polisi de ilk defa böyle bir müracaat ile karşılaştığından, önce ne yapması gerektiğini bilemedi, sonra bana bir yazı vererek kendi ülkelerinde rahatça seyahat edebileceğimi söylemişti. Hatta biz Kiril alfabesi kullanan Makedonya’ya dahi geçip, Ohrid gölü kıyısına çadırımızı kurmuştuk. Sadece dönüş yolunda Selanik’te motosikletli bir polis, beni durdurmadan, eliyle plakamı işaret ederek, nerede diye sormuştu. Ben de çantayı gösterip, düştü, yazılı izin var diye işaretle anlatınca, selam verip devam etmişti. Türkiye’ye dönünce de, zayi başvurusu ile aynı plakamı vermişlerdi.

19 Ağustos 2015
(Plakasız)

2015 yılından sonra yine aynı motosikletimizle defalarca Yunanistan seyahati yaptık.

Geçtiğimiz 23 Nisan tatilinde, Kırklareli’nden Emre Beji, çok güzel bir Bulgaristan rotası çıkartmış, birlikte gitmek için beni aradı, 22 Nisan’da Kırklareli’de buluşmak üzere sözleştik. Birlikte sürmeyi ne zamandır istiyorduk, Bulgaristan’a nasipmiş. Emre bütün otel rezervasyonlarını yaptı, hazırız. Buluştuğumuz akşam, 20 yıl önceki anılarla, Kırklareli’nde güzel bir akşam yemeği yedik. O gece, Emre’lere misafir olup, sabah kahvaltısından sonra yola çıktık.

Bulgaristan’dan en son 45 yıl önce geçmiştim. Geçmiştim diyorum çünkü o yıllar Bulgaristan “Demirperde” ülkesiydi ve sadece transit geçilirdi. Orada kalmak diye bir şey yoktu. Ben de merak ediyordum o zamandan bu zamana neler değişmiş diye. Güzel virajlı bir 50 Km sonra Dereköy Bulgaristan sınırındayız. Emre ve Ayşe geçiş yaptı, Africa Twin motosikletlerini de geçirdiler, biz de geçtik fakat benim motosikletim ile ilgili aralarında konuşuyorlar. Emre’nin İngilizcesi iyidir. Ne olduğunu sordu, gümrük polisi bekleyin diyor. Bu arada başka bir polis bizimle ingilizce motosiklet sohbetine girdi. Hatta çömelerek, zincir dişli hakkında bilgi alır gibi yaparak cıvataları, somunları inceliyor. Titiz olduğumdan, motosikletin cıvata ve somunlarının üzerinde fabrika boyaları dahi duruyor.

Derken benim ruhsatımla ilgilenen görevli geldi, motosikletin plakası çalıntı görünüyor dedi. Plaka deyince 2015 yılında düşen plakadan kaynaklı bir sorun yaşadığımızı anladım. Arşivim sağlamdır, plakam Selanik Yamaha servisinde ilk bakımı yaptığımız gün düşmüştü, baktım tarih 19 Ağustos 2015, doğru dediler. Fakat bizim plakamız çalınmadı, otoyolda düştü, kayboldu beyanı vermiştik, lütfen düzeltin dedim. Ona biz buradan müdahale edemeyiz, olayın olduğu Yunanistan’a gidip düzeltmeniz lazım dediler. Biz Emre’lere siz devam edin tatilinizi yapın dedikse de kabul etmediler. Birlikte Bulgaristan’a girdiğimiz gibi, kulübenin önünden Türkiye’ye geri döndük. Türk görevlilerde ne oldu diye merak etti, anlattık. O gece Emre’lere geri döndük ve otel rezervasyonlarını iptal ettik.

Ertesi sabah Edirne Pazarkule kapısından Yunanistan’a girdik. Geçiş yaptıktan sonra dedik ki, siz bizi gayet güzel geçirdiniz fakat benim plakam ile ilgili bir yanlış bilgiyi düzeltmeniz gerekiyor, aksi halde bizim motosikletimiz başka ülkeye giremiyor. Bizim şu tarihte plakamız kayboldu, çalınmadı. Lütfen düzeltin. Bir baktılar ki plaka çalıntı görünüyor, biz açıklarını bulduk diye, biraz bozuldular. Polikastro karakolunu aradılar, kayıtlara ulaştılar, oradaki insanlar bizi hatırlamış ve doğrulamışlar. Fakat ne yapacaklarını yine bilmiyorlar. Dediler ki biz sizden bir yazılı beyan alalım, gidin, tatilinizi yapın fakat Türkiye’ye dönünce plakanızı değiştirin.

Herkesin otoyolda plakası düşebilir ve yapılacak en doğru şey, durumu yetkililere bildirmektir. Biz de öyle yapmıştık. Aldığımız yazı Yunanca olduğu için ne yazdığını da bilemedik. Yunanlıların da araç kaydı tutmadıkları ortaya çıktı. O yüzden daha sonraki seyahatlerimizde sorun yaşamadık. Ne zaman Yunanistan harici bir ülkeye giriş yaptık, o zaman anlaşıldı. Bu işten bihaber motosikletimi satmış olabilirdim, bizim başımıza gelen, alan insanın başına gelebilirdi. O insanın ve benim düşeceğimiz durumu düşünmek dahi istemem.

Size tavsiyem, plakanızı motosikletinize sağlam tutturun. Yurt dışında garajlı otellerde kalmaya özen gösterin. Kısacası Yurt dışında plakanızı ve ruhsatınızı, pasaportunuz kadar özenle koruyun. Türkiye’de yeni yasaya göre plakanız kayıp olursa, araç sahibini hukuken korumak için, başka plaka veriliyor. Motosiklette arkada tek plaka olduğundan, bana da başka bir plaka verdiler. Yeniden plaka ve ruhsat masrafı yaparak, problemi çözdüm.

Bütün işlemleri hallettikten sonra, başıma gelen bu şanssız olayı, tüm ayrıntılarıyla, yurt dışında motosiklet süren arkadaşlar için kaleme aldım. Şimdi anladınız mı Bulgaristan diye çıkıp, Yunanistan’a niçin gittiğimizi.

“Sınırları Zorlayanlar” başlığı, bu seyahatte Emre’nin kurduğu Whats’up grubumuzun adıdır.

Tolga Büyüköner
Motosikletçi
20.05.2018