Seyyah Olup Şu Alemi Bir Gezin

70’lerde Sultanahmet parasız genç turistlerle doluydu. Biz misafirperver olduğumuz için Türkiye’yi çok seviyorlardı. Kimi otostop ile kimi Volkswagen minivan, Beetle veya Citroen Deux Chevaux gibi iki silindirli ekonomik araçlarla gelip çadırlarında veya vanlarında kalırlardı.

Daha o yıllarda felsefelerini öğrendim. Üniversiteyi bitiren her genç hayata atılmadan önce kendine bir süre veriyor, bu süre içersinde hayal ettiği bir kültür turuna çıkıyor, dünyayı gezip hayata öyle atılıyordu.

Şimdilerde ise bir otobüs dolusu yaşlı Japonlar görüyoruz. Onların da çalışkanlıkları meşhurdur. Öğle tatili bile yapmazlar. Bir sandviç ellerinde çalısmaya devam ederler. Ne zaman emekli olurlar, o zaman paraları da vardır, turlarla turistik geziye çıkarlar.

Bizde ikiside yoktur. Okuyabilen okur. Askerlik, düğün, dernek, çoluk, çocuk, iş, güç derken emekliliği beklersin yaş olur 60, maaş ev kirasıyla mutfağa anca yeter. İki adım bir yere gittiğine şükür edersin.

Asil Özbay

Şimdi niçin seyyah olmalıyız. Biz motosikletçilerin seyyah olma şansı başka araç kullananlara göre daha yüksek. Çünkü en pratik ve ekonomik araç motosiklet. Son zamanlarda motosikletli gezginlerin sayısı gittikçe artıyor. Her dönen sağolsun bizim için emek verip tecrübelerini sunuyor, soruları cevaplıyor, insanlara bu konuda cesaret veriyorlar. Biz İTÜ’de Serkan Sögüt’ün Yamaha Ténéré XT660ZA motosikletiyle gittiği Japonya sunumunu izledik. Kadın seyyah Asil Özbay’ın asilozbay Fas turu öncesi Tuna Plaza’da konuşmasını dinledik.

Serkan Söğüt‘ün Afrika yolculuğunda kullandığı Yamaha XT660Z Ténéré

Şu anda güney Amerika’da dolaşan Türk gezginleri sayarsak Serkan Söğüt ruzgarinizinde Yamaha WR250 Selin Seçen benyazarsamolur Honda CRF250L, mototrio üç arkadaş üç Ténéré XT660ZA, Tuğçe ve Fatih ride2world YBR125 motosikletleri ile yoldalar.

Tuğçe ve Fatih (ride2world). 2 adet YBR 125 ile yoldalar.

Türkiye’de insanları etkileyen ve yüreklendiren iki öncü motosikletli seyyahı bilmeyen genç arkadaşlarımız için hatırlatmak istiyorum. Ahmet Utlu ve Nasuh Mahruki. Ahmet Utlu’nun 1995 yılında motosikletle yaptıgı İstanbul-Nepal turu “Güneş Doğudan Yükselir” adlı belgesel TV’de yayınlandı.
Nasuh Mahruki 1997 yılında Bmw R80 GS Dakar ile yaptığı Katmandu turunu “Himalayalar ve Ötesi” adlı kitabında yazdı. Bu paylaşımlar insanların bastırılmış isteklerini açığa çıkardı.

Bizim 2007 yılında “Mobylette ile İstanbul-Bodrum-İstanbul” turumuzu motorium.com da yazmam dahi bir çok küçük hacımli motosikleti yola çıkardı.

Demem o ki; eliniz ayağınız tutarken eğer içinizde varsa seyyah olup şu alemi bir gezin. Yalnız erkek seyyahlara Ahmet Utlu’nun şu lafını hatırlatmamda fayda var “kadınlar gideni asla beklemez”

Tolga Büyüköner
Motosikletçi
19.04.2017

%d blogcu bunu beğendi: