Bmw 2016 R nineT. Her Şey Aslına Döner

60’ların ikinci yarısında, çocukken misket oynadığımız arsada artık motosikletli gençler olarak buluşuyorduk. Benim ilk sahip olduğum motosikletim, annemin öğretmen maaşı ile taksitle aldığı Jawa’nın bordo renkli 1967 model CZ 1,25 motosiklet idi. Arkadaşımda BMW 1962 R 60/2 siyah motosikleti, onun teyze oğlunda da doğu Alman domuz kafa mavi beyaz MZ 1966 1,25 vardı.

“Bmw 2016 R nineT. Her Şey Aslına Döner” okumaya devam et

Honda Transalp ve Denge Oyunları

Türkiye’nin Japon motosikletleri ile tanışması 80’li yıllara rastlar. Hiç bir markanın distribütörü olmadığı o yıllar, motosikletler Almanya’dan ya sürerek ya da tırlar ile gelir, işçi permisi ile gümrüklenir ve Türkiye’ye girerdi.

Biz enduro deyince Suzuki DR 650, Kawasaki KLR 650 gibi plastik tek silindir motosikletleri biliyorduk.

“Honda Transalp ve Denge Oyunları” okumaya devam et

Kırmızı Vespa ve Tesadüflerin Hikayesi

1989 Yazıydı. Petrol işi yapan Kaya Baban ile aynı otomobilleri kullandığımızdan dolayı tanışmış, çok iyi arkadaş olmuştuk. Bende beyaz renkli Mercedes 1965 230 SL, onda gök mavisi 1966 230 SL Pagoda otomobillerimiz vardı…

“Kırmızı Vespa ve Tesadüflerin Hikayesi” okumaya devam et

Motosikleti Özledim

60’lı yıllarda motosiklet ile tanıştığımda, motosikletin bir farı, bir deposu, bir selesi ve iki tekerleği arasında bir motoru vardı. Şehremini Orta Okulu’na giderken, bütün harçlığımı, okul çıkışı, arka sokakta, motorcu Hikmet ağabeyin kiraladığı, İtalyan Garelli motosikletlere yatırırdım. Krem, gri renklerinde, 50cc, üç vites çok güzel motosikletlerdi…

“Motosikleti Özledim” okumaya devam et